Kasım 2020 Kafekültür YENİ KİTAPLAR
12
Leopar Desenli Kadınlar
Leopar Desenli Kadınlar
Kadın Hakları Evrensel Bildirgesi
Vordonisi 2 Değirmenburnu
Yağmur Salkımları
Yağmur Salkımları
Salgın sebebiyle 2020-2021 kitap sezonumuz biraz geç açılmış bulunuyor.
Riskli yaş grubunun da evlerine kapanmasıyla zorlu bir kış kapıda. Her şey belirsiz. Fantezi olacak ama insanın bazen de buna sevinesi geliyor. Kitaplıklarımızdaki henüz okunmamış kitaplar ya da bir kargo süresi kadar elimizdeki tüm kitaplar var. İyi ki… Aslına bakılırsa Kitap en ucuz ve nitelikli eğlence, medya ve bilim. Her şey gibi bizim de tersimiz döndü. Mart 2020’de başlayan bu küresel kriz çıkabildiği en üst seviyede şu an ülkemizde özellikle. Bunun nedenleri yaşadığımız ve taşıdığımız olumsuz koşullar.
Pek yalnızlık için olmasa da kendiliğiniz için, kahve ve çayın yanında dostluk için kitaplar her zaman yanımızda. Biz de bu sıcak yaklaşımın verdiği samimiyetle sezonu geç de açsak bu tam 5 kitap ve birkaç da yeni basım yayımladık sizler için.
Önce beden sağlığı için maske, sosyal mesafe ve sık temizlik sonra da akıl sağlığımız için kitaplarımız.
Okurken maskenizi çıkarmayı sakın unutmayınız!!
Pek yalnızlık için olmasa da kendiliğiniz için, kahve ve çayın yanında dostluk için kitaplar her zaman yanımızda. Biz de bu sıcak yaklaşımın verdiği samimiyetle sezonu geç de açsak bu tam 5 kitap ve birkaç da yeni basım yayımladık sizler için.
Önce beden sağlığı için maske, sosyal mesafe ve sık temizlik sonra da akıl sağlığımız için kitaplarımız.
Okurken maskenizi çıkarmayı sakın unutmayınız!!
12 | EMİNE EBRU | Öykü
Kimi kalem rüyayla, kimisi gerçekle sınırları ve imgelemleri aşıyor. 12’nin yazarı ise bunu sadelikle çok iyi uzlaştırdığı, okuru düşünce ve düş dehlizlerinden bir plaja, hatta bir sakinliğe çıkardığı olağanüstü yetkin bir üslupla başarıyor.
Emine Ebru’nun üçüncü öykü kitabı 12, Türk edebiyatı için çok farklı bir yazı soğukkanlılığı ortaya koyarken yazınsal cesareti neredeyse tartışmaya açıyor yeniden.
Yaratıcılık bulutları sanıldığı kadar uzak değil.
“Hayatımın hikâyesi. En azından hikâyelerinden biri. Ya bir şey yapmam gerektiğini bilir ama bir türlü elim ermez ya da bir şeyin peşine ısrarla takılır sonunda da pişman olurum. Kendi isteklerim doğrultusunda başkalarını ne denli hiçe saydığım konusuna hiç girmeyeyim. Ne yaparsam yapayım, bunları yapmaktaki niyetim ne kadar iyi olursa olsun yıkım ve karmaşa eksik olmaz, bir gölge gibi peşimden gelir.”
*
“Gücün ve zorbalığın karşısına dikilen insanların büyülü ve zamansız birlikteliği sırasında yaşanan olaylar tam anlamıyla ‘şimdi’yi oluşturuyordu. İnsanlığı bir araya getirme, türleri, mezhepleri ve farklılığı birleştirme amacı hep bir açmaza giriyordu. Kötülüğün şeffaflığının gözümüze soktuğu şeylerden biri de neyin iyi, neyin kötü olduğuna karar verilmediğiydi.”
12, Emine Ebru, öykü, 56 sayfa, 20 TL, ISBN 978-605-143-059-1, 13,5x19,5
Leopar Desenli Kadınlar | AYDAN GÜNDÜZ, CANDAN SELMAN, ÇİĞDEM KESKİNBIÇAK, EDA GEVEN, EMİNE EBRU, GÜLAY OKTAR, NURCAN ONARAN, ÖZLEM TÜM, ŞİRİN PARKAN ve MUAMMER YÜKSEL | Kolektif Roman/Polisiye
Dünyada belki de ilk kez bir polisiye romanını maktulleri yazdı.
Hepsi de kadın olan maktullerimiz aslında yazardılar: Kendi ölümlerini bir ortak roman amacıyla yazan kadın yazarlar:
AYDAN GÜNDÜZ, CANDAN SELMAN ÇİĞDEM KESKİNBIÇAK, EDA GEVEN, EMİNE EBRU, GÜLAY OKTAR, NURCAN ONARAN, ÖZLEM TÜM, ŞİRİN PARKAN. Ve onları romandaki adlarıyla çağıracak olursak:
Aynur Güzel, Semanur Kutlu, Deniz İnci, Eda Yıldız, Cansu Deniz, Canan Gürkan, Burcu Kaya, Hediye Güneşli, Şule Cinsoy.
Kırklı yaşlardaki 9 kadın birbiri ardına öldürülür. Seri katil öldürdüğü kadınların yanına bir de öykü bırakmaktadır. Bu öyküler öldürülen kadınların yazdığı cinayet hikâyeleridir. Ve katil tıpkı hikâyelerdeki cinayete benzer biçimde kadınları öldürmüştür.
Leopar Desenli Kadınlar, AYDAN GÜNDÜZ, CANDAN SELMAN ÇİĞDEM KESKİNBIÇAK, EDA GEVEN, EMİNE EBRU, GÜLAY OKTAR, NURCAN ONARAN, ÖZLEM TÜM, ŞİRİN PARKAN ve MUAMMER YÜKSEL, Kolektif roman/Polisiye, 240 sayfa, 40 TL, 978-605-143-244-1, 13,5 x 21
Kadın Hakları Evrensel Bildirgesi | OLYMPE DE GOUGES | manifesto
Olympe de Gouges, 1789'da Erkek Hakları Bildirgesi’ne eşdeğer bir Kadın Hakları Bildirgesi önerdi ve burada tüm erkek ayrıcalıklarının kaldırılması çağrısında bulundu.
SIMONE DE BEAUVOIR
“Ey erkek, adil olmayı becerebilir misin? Bu soruyu bir kadın soruyor sana! En azından bu hakkını yok sayamazsın onun. Söyle bana, kim verdi sana benim cinsiyetimi ezen egemenlik hakkını? Gücün mü? Yeteneklerin mi? Yaratıcının bilgeliğine başvur; eğer cesaretin varsa yakınlaşmayı ister göründüğün doğanın içinde şöyle bir gezin ve senin o baskıcı gücüne kaynak oluşturabilecek bir örnek bul bana.”
Kadın Hakları Evrensel Bildirgesi, OLYMPE DE GOUGES, Kadın Hakları/Manifesto, Türkçesi: Asena Yalınız, 40 Sayfa, 20 TL, ISBN 978-605-143-145-1, 13,5 x 19,5
VORDONİSİ 2 Değirmenburnu | İLKER SELMAN | Bilimkurgu Roman
Bilimkurgu-fantastik, gençlik ve tarih romanları yazarı Dr. İlker Selman okurlarca çok sevilen fantastik tarihsel kurgu dizisi VORDONİSİ’nin ikinci cildi ile karşınızda. VORDONİSİ 2 Değirmenburnu’da kahraman yine İstanbul. Değirmenburnu, zaman bükülmesiyle 21. yüzyıldan 11. yüzyıla göç eden gençlerin hikayesini anlatıyor.
Heybeliada’da mahsur kalan ekip, M.Ö. 2000’li yıllarda bakır tüccarı Demonisos’un sakladığı define haritasının şifresini çözmeye çalışır. Bir yandan yaşadıkları zamana dönmek için uğraş veren zaman yolcuları bir yandan da yaklaşmakta olan büyük İstanbul depreminin tedirginliği içindedir.
“Değirmenburnu adı verilen geniş düzlüğe geldiklerinde, Sevil ve Meral koşmaya başladı. Gençlerin geldikleri zaman periyodunda aynı düzlükte yer alan eski değirmenin çevresi, piknik alanı olarak kullanılıyordu. Özellikle hafta arasında çok tenha olan bu alan, kızlar için her daim içlerinde taşıdıkları çocukluk duygularını dışa vurdukları ender yerlerden biri olma özelliğini koruyordu. Heybeliada İlkokulu’nda okurken, hatta Hüseyin Rahmi Gürpınar Lisesi’nden mezun oluncaya kadar okul çıkışlarında genelde buraya gelir, koşar oynar, bağırarak şarkılar söylerlerdi.”
VORDONİSİ 2 Değirmenburnu, İlker Selman, roman, 192 sayfa, 30 TL 978-605-143-019-5, 13,5 x 21
Yağmur Salkımları | BÜLENT GÜLDAL | Şiir
Şair ve yazar Bülent Güldal’ın yeni şiir kitabı YAĞMUR SALKIMLARI 16 Kasım günü şiirseverlerle buluşuyor. Güldal aynı zamanda şiir üzerine de çok düşünen ve yazan bir kalem: “ Şiir ırmağı derinlerde bir yerde, kimseleri umursamadan akışını sürdürüyor. ‘Tükendi, bitti’ denilenlerin şiiri yürekleri serinletiyor hâlâ. Olumsuzluklara rağmen şiir kendini onarıyor. Aynı, duygu ve düşünceyle bakmıyor şairler dünyaya açılan pencerelerden. Güzelin yaşaması için şiir yarış halinde olacaktır sürekli. Ama birincilik katı daima boş kalacaktır. Çünkü şiir kendisiyle yarışmaktadır ve bu yarışın galibi yoktur. Şiirin kendine özge büyüsü (buğusu) böyle olmasını gerekli kılıyor. Bizden önce böyleydi, bizden sonra da böyle olacaktır. İnsan var oldukça o güzele ulaşmaya, onu yakalamaya çalışacaktır. Yüzyılların içinden geçip giden insanın duygu ve düşüncesi bir an da tepeden tırnağa yenilenmiyor; o öz, usul usul değişen biçime uyarlıyor kendini. Yeni seslerin eskiyle örtüşmesi, yeni tınılara-seslere evrilmesi kanıtlıyor bu durumu.”
Dil vermez derinlerin uğultusu
Sığ sularda kulaç atana
Kayıkçıları severim de
Derin deniz kaptanlığıdır işim
Yağmur Salkımları, BÜLENT GÜLDAL, şiir, 240 sayfa, 40TL 978-605-143-244-1, 13,5 x 19,5
Yorumlar
Yorum Gönder