
Khora adlı bilimkurgu serisinin ilk kitabı Kırık Dağ kitapçılarda yerini aldı. Khora sekizinci romanınız. Bize biraz Khora’dan ve bu kurgusal dünyadan bahseder misiniz?
Khora uzak bir gelecekte, küresel ısınma, yerkabuğunu değiştiren büyük depremler ve nükleer savaşlar sonucu yok olan bir çevreyle başlıyor. Bilim insanları can çekişen çevreyi kurtarmak için fotosentezdan mekanizmasından yararlanıyorlar.
O zaman kurgunuzun bilimsel bir dayanağı da var. Biraz açar mısınız?
Fotosentez, bitkilerin kendi besinlerini üretebilme becerisi. Bilim insanları yapraklardaki kloroplast oluşturan genleri hayvan DNA’larına monte etmeyi başarıyorlar. Böylece oluşan yeşilderili hayvanlar bir şey yemeden sadece güneşe bakıp, su içerek kendi enerji kaynağı glikozu üretebiliyorlar.
Yaşadığımız gezegen ile Khora’daki dünyanın farkları neler?
Küresel ısınmayla yerküre çoraklaşmış, depremler ülkelerin konumlarını değiştirmiş, nükleer atıklar, mutasyona uğrayan ırklar oluşturmuş.Canlı popülasyonları azalmış, hayatta kalanlar yer kapma yarışına girmişler. Savaşlardan önce dil birliği sağlanan dünyamızda feodal bir yapıya geçilmiş.
Yer kapma yarışında savaşlar da oluyor sanırım.
Maalesef savaş insan genlerine yerleşmiş durumda. Her dönemde karşımıza çıkıyor. Yeşiderililer projesiyle canlanan Tatolya ülkesi, dış güçlerin dikkatini çekiyor. Önceleri çatışmalarla uğraşan ülke bu kez birleşip, dış güçlerle savaşmaya başlıyor.
Khora’da yaşayan diğer insan ırklarından biraz bahsedebilir misiniz?
Nükleer atıklar bölgesinde yaşayan üç toplum bulunuyor. Gılaptanlar, Lalestimler ve Gogodaylar. Mutasyona uğrayan bu ırklar yapılarına uygun bölgelerde yaşam savaşı veriyorlar. Kısa boylu ve uzun kulaklı Gılaptanlar’ın gözleri az gördüğü için Dakya Vadisi’ne çekilip, yeraltı şehirlerinde yaşamaya başlamışlar. İri yapılı ve oldukla tüylü vejetaryen dağ adamları Lalestimler, Sorat Dağları’nda, kafalarında ışık saçan üçüncü bir gözleri bulunan Gogodaylar ise Aynak Ovası’nda yaşıyor. Sadece et yiyen vahşi insan ırkı Gogodaylar, et bulamayınca gözünü insanlara da dikmiş halde.
Khora romanın devamı da gelecek sanırım.
Evet Khora uzun soluklu bir seri. Kırık Dağ’ın ardından gelen iki roman daha var. Bu romanlardan sonra Khora Başlangıç adını verdiğimiz, geçmişe dair bir seriye de başlayacağız.
Bu keyifli sohbet için teşekkür ederiz.
Ben teşekkür ederim.