Yazgım: Tepki ve direnme şiirleri


-Öncelikle tebrik etmek istiyorum Mehmet seni. Uzun zamandır yaşadığın güç hayat koşulları içinde inanılmaz bireysel başarılara imza attın; üstüne de 2 kitap yazdın... Tepki mi, direnme mi, heyecan mı, yoksa salt edebiyat merakı mıydı bu kitaplar?

Sorularınızı cevaplandırmaya size teşekkür ederek başlamak istiyorum. Her zaman bunai nanmışımdır, insan bir şeyi istedikten sonra muhakkak elde edebilir. Koşullar sadece biraz daha zahmet gerektirebilir. Tabi olarak fedakarlık ister. Zor koşullar mihenk taşı görevi görür ve insanın içindeki cevheri ortaya çıkarır. Sanırım yazmam biraz tepki biraz da direnme. Yazdıklarımdan güç alma, yazarak unutma, yazarak kendini teselli etme… Şiir zaten çok farklı, yazdıracak ruh halinde olmalıyım. Bugün yeni bir roman yazmaya başlasam zorlanmam ama şiir de ruh hali çok önemli. Edebiyata merakımda sürekli okuyacak ve yazacak kadar daha fazlası değil.

-Yazgım' a gelirsek... İlk ne zaman şiir yazmaya başladınız, diye bir soru vardır, çok klasik. Onu da sormak istiyorum.

Kitaba adını veren Yazgım şiirini sosyal medya hesabımda paylaştığımda birkaç sitede yayımlanmıştı. O zaman eğer şiirlerimi yayımlarsam adının Yazgım olacağına karar vermiştim. İlk şiirimi sanırım ilkokulda Türkçe dersinde yazmıştım ama şu anda ne yazdığımı hatırlamıyorum.

-Önce bir romanın çıktı. Ondan da bahseder misin?

İlk kitabım Oysa Olgunlaşmamışım(halen bu kitabımı otobiyografi sananlar var). Bir yılda yazdım ve tamamen dünyada bir eser bırakabilme çabamın neticesinde ortaya çıktı. Özellikle hapishanede kitabımı okuyanlar ve aile bireyleri, kitapta kendilerini bulduklarını defalarca dile getirdiler. Anladım ki bize hitap etmişim.

-Yeni yazarlarda görülen ilkin amatörlük göstergesi olarak bir şiir kitabı, sonra da diğer düzyazı edebiyat türleri gelir. Senden bu tersine oldu...

Roman şiire nazaran daha fazla zaman, yoğunlaşma ve araştırma gerektiriyor. Şu an bulunduğum ortam ve şartlar bunun için elverişli değil. Ben üretmeye, yazmaya hazırım ve sürekli not tutuyorum.

-Sırada yeni kitap var mı?

İlk defa paylaşıyorum, Oysa Olgunlaşmamışım’ın basılma sürecini beklerken bir roman daha yazdım bir kez gözden geçirip onu yayımlayabilirim. Otobiyografimi yazabilirim, Yazgım’daki şiirlerin bazılarını neden yazdığım ancak o zaman anlaşılabilir. Üç yıldır örgün olarak üniversitedeki derslerime katılıyorum. ‘’Üniversitede Bir Mahkum’’ adında olabilir otobiyografim. Hasılı yazmaya ve yayımlamaya devam edeceğim. Artık yazarken de biraz cezaevinin dışına çıkmak istiyorum.

-Yazgım'daki en dokunaklı şiir sanırım, şair olarak kendi öznenin dışına çıkarak objektif şekilde hem içinde yaşadığın güç ortamı paylaştığın kişiler ve onların dünyalarındaki diğer tüm insanları da ilgilendiren bir tür sözcü-şiirdi: "Mahpus Yakınına". Bu şiirin bir hikâyesi olmalı mutlaka sende...

Siz de şiirleri okudunuz, her şiirin ayrı bir yeri ve hikayesi olduğunu… bu şiirlerin maddi çıkar gözetilerek yazılamayacağını hissetmişsinizdir. "Mahpus Yakınına’’ şiirinde aslında hem mahpusun sesini duyurmaya, içinden geçenleri genel anlamda yazdım hem de mahpusa atıfta bulundum.  Hapishanede istisnalar hariç herkes yakınlarından, yakınlarının vefasızlığından şikayetçidir. Bu durum sık sık dillendirilir ve volta arkadaşıyla paylaşılır. Kütahya kapalı cezaevinde kaldığım dönemde yazmıştım ve üzerinde çok çalışmıştım. Sanırım yıllarca aynı şikayet ve yakınmayı duymam kimi zaman benim de benzer yakınmalarımın olmasından dolayı bu şiir meydana çıktı.

-Biraz edebiyatın dışına çıkmak istiyorum. On bir yıldır cezaevindesiniz diyelim ki bugün cezaevinden çıktın, ne yapmak, nereye gitmek isterdin?

Bana en sık sorulan soruyu sordunuz. Son üç yıldır yarı özgür sayılırım. Hafta içi her gün üniversiteye gidiyorum. Bugün beni salıverseler doğruca evime gitmek isterdim.